EVRİME GİRİŞ

Daha önceki yıllarda lisede öğretilen bu konunun artık müfredatta olmaması  ülkemiz için oldukça büyük bir kayıptır. Evrim ve üzerine yapılan araştırmalar kimi felsefecileri yıllardır sorduğu soruların cevabı olmuştur. Evrim temel fen bilimlerini içinde barındırdığı gibi sosyal bilimleri de içinde barındırarak diyalektiği ve bütünleşmeyi gösteren en önemli konulardandır. Evrim canlı ve cansız her şeyi içinde bulunduran bir konudur. Bizde bu yazımızda birazda olsa insan evrimine değinmeye çalışacağız.    
Robert Dort’un 1926 yılında Johannesburg’da bulduğu  ve güney maymunu anlamına gelen ‘ Australopitecus  Africanus’ adını verdiği fosil kafatası maymunla çağımız insanı arasındaki köprüyü kurmada önemli bir adımdır.Maymundan çok farklı olmamakla birlikte insana benzer özellikler de içermektedir. Bu canlı tropikal alanların azalması sonucunda geniş otlaklara çıkmış ve bazı savunma ve beslenme şekilleri geliştirmişler, aletler kullanmışlardır.

 Güney maymunu gibi ara canlıları özellikleri
1)Kafatasları ve beyinlerinin hacmi diğerlerine göre küçüktür ancak bilinen diğer maymunlara göre daha büyük kafatası/vücut hacmi vardır.
2)Çene yapısı çok insana benzer.
3)Dişlerin çene kemiği üzerindeki dağılımı
4)Köpek dişlerin ve kesicilerin
5)Süt dişleri ve süt oranlarının durumu insana benzer.


Güney maymunu ve prokonsül africanus’tan  insana doğru yaklaşanlar özelleşmiş soydaşlarımızdır. Almanya’da bulunan Neandertal kafatası, steinhem kafatası ve ingiltere’de bulunan Pilgow kafatası,Cro magnen kafatası gibi Hollandalı ünlü araştırmacı Dubais’in saptadığı yürüyen insan anlamındaki Java adamından biraz daha gelişmiş olan Pekin adamı bulunmuştur. Bu atamız olan homo sapien’in atası olarak düşünülmektedir. Bu canlılar artık iyice insanlaşmış canlılardır ve alet kullanmak,ateş yakmak  onlar için vazgeçilemez bir ihtiyaç olmuştur. Asya’da gelişen homo sapienslerin  taş,balta gibi üstün aletleri kullanma yetenekleri sayesinde Avrupa’ya geçtiklerinde zaten buzul çağından etkilenip iyice zayıflamış olan Neandertal soyunu tarih sahnesinden sürdüğü  ön gürülmektedir. Canlılar sadece savaşlarla değil, iklim koşullarının değişmesi ve felaketlerle de yok olurlar. Çeşitlenen ve özelleşmeye başlayan bu canlılardan doğaya ayak uydurabilenler yaşamaya devam ederken birçok canlı da yok olmuştur. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar