Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
SOSYALİST DÜŞÜNCE Diyalektik Materyalizm : Öncelikle bir bilimsel anlayıştır ve Marksist felsefedir.Bilimler gerekli olarak diyalektiktir: Çünkü, bilimler evrenin en genel yasalarını kabul etmezlerse bir bilim olarak kurulamazla.Materyalisttir çünkü bilimler maddi evreni konu alırlar.tarihsel materyalizm ise diyalektik materyalizmin ilkelerini topluma uygularlar.Marksizm de teoriyi(yani bilgiyi) pratikten (yani eylemden ayırmamak gerekir). Diyalektiğin 1. İlkesi :Her şey birbirine bağlıdır.(spor spordur,siyaset siyasettir.Ben siyaset yapamam diyen sporcu yanılmaktadır aslında.çünkü bunlar birbiriyle bağlıdır.Eğer savaş spor için ayrılan ödenekleri yutarsa stadlar nasıl yapılacaktır? Ödeneksiz spor olmaz ama bir barış siyaseti olmadan da ödenek olmaz.Sonuç olarak spor siyasetten ayrılamaz. 2.İlkesi :Her şey durum değiştirir(Evensel değişme ve kesintisiz gelişme yasası) Günlük yaşamda da biliyoruz ki her şeyin hareket olduğunu,her şeyin durum değiştirdiğini.Mesel...
Resim
ANİMALİZM Hayvan - Oluş Yunanlıların “psukhé” diye adlandırdığı Perslerin ise bizim deyişlerimizde de geçen “Can” olarak  seslendiği şey neydi? “ Ruhtu. Nefesti.” Diyor Can Batukan, Anima-lizm felsefesini anlattığı kitabında.  Romalılar ruha “anima” dediler, Oluşta olan, harekete sahip olan anlamında ve canlıların harakete  sahip olanlarına da “animal” dediler. Bu da bir kategorilendirmeye yol açtı. Canlılardan harekete  sahip olmayanlar ruha sahip değildi; mantarlar, bitkiler gibi. Laurasse büyük felsefe sözlüğündeki  animal tanımından yola çıkarsak hayvanların birer özne olduğu kabul ederiz . Hal böyleyken, basit bir canlının bile varoluşu oluşturan en önemli şeylerden biri yani seçimlerden yoksun olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu seçimleri doğayla olan bağlantısıyla yapmış olsa bile ona ait olduğunu yok sayabilir miyiz? Elbette bir köpekten, insana benzer seçimler yapmasını bekleyemeyiz çünkü köpek, insana dair logostan bihaberdir ke...
Resim
Sartre’ın Varoluşçuluğu Varoluşçu bir felsefeci incelenirken belki de bakılması gereken ilk şeylerden biri felsefecinin kendi varoluşudur. Sartre, kendi varoluşu açısından bize önemli bir eser bıraktı: Sözcükler. Onu belki de en çok tanıyan kişi olan Beauvoir “Sözcükler” i şöyle betimler ; Sartre tarafından yeniden kurgulanmış bir geçmişin , felsefi bir kavramla yeniden yayınlanmış bir varoluş deneyimidir. Sartre’nin babasının olmayışı ve ikinci kez evlenmesi onu derinden etkilemiştir. Hatta şöyle bir yorum getirir “Özgürlüğümü tam zamanında yapılmış bir göçe, önemini ise kapıya dayanmış bir ölüme borçluyum.” Babasını kaybettiğinde yalnızca on beş aylıktır. Babasının ölümünü açıkça saygısızca bulur ve babalardan tiksinir. “İyi baba yoktur, bu bir kural ama erkeklere değil, çürümüş babalık bağına kızmak gerekir. Yaşasaydı babam, boylu boyunca üzerime uzanacak ve beni ezecekti. Talihim varmış, genç yaşında öldü .Ardında babam olmaya vakit bulamayan yaşasaydı bug...